Sivas Kongresinin Önemi ve Sonuçları

Mustafa Kemal, arkadaşlarına yarın Ankara’ya gideceklerini söyledi. Herkes “Nasıl gideceğiz?” gibisinden bakıştı. Şaka olsa gerekti! Ama Mustafa Kemal gayet ciddiydi.

Sabahleyin Ankara yolcularının hazırlıkları başladı. Evet yola çıkmaya hazırdılar. Sivaslılar onları yolcu etmek için işlerini güçlerini bırakıp gelmişlerdi.

SİVAS’TAN ANKARA’YA

Mustafa Kemal ve arkadaşları Sivas’tan üç otomobille yola çıktıklarında Ankara’ya nasıl ulaşacaklarını bilemiyorlardı. Neden mi? Altlarındaki eski arabalar bin yerinden dökülüyordu. I. Dünya Savaşı’ndan kalan Alman Mercedes arabalara şöyle bir bakmanız yeterliydi, bunu anlamak için. Ayrıca ceplerinde doğru dürüst paraları da yoktu. Sivaslıların yolda yenmek üzere verdikleri yiyeceklere baktılar, Sanki bir soruya yanıt vermek ister gibi. Kentin yiğit insanları, onları uğurlamak için gelmişler ellerinde çam sakızı çoban armağanı hediyelerle.

Mustafa Kemal Sivas il sınırını geçerken Sivas Valisi Reşit Paşa’ya bir teşekkür telgrafı çekti:
“Vilayetiniz sınırını geçerken Sivas’ta hakkımızda gösterdiğiniz konukseverliğe ve değerli yardımlarınıza bir kere daha teşekkür etmeyi bir görev sayarak cümleten saygılar sunarız.”

Mustafa Kemal yol boyunca yapılacaklarını ve yaptıklarını düşündü. Sivas’a gelmek için yola çıktığı günleri anımsadı. Orada bir toplantı yapılmasını istemeyen epeyce insan vardı. Başta düşman kuvvetleri ve onların içerideki uşakları. İşgal kuvvetleri İstanbul Hükümeti kongrenin toplanmasına kesinlikle karşıydılar. Eğer kongre burada toplanırsa, güya Fransızlar Sivas’ı işgal edeceklermiş.

Kongreye katılanların ettikleri, “Vatanın ve milletin mutluluğu ve kurtuluşu dışında kişisel amaçlarının olmadığını, hiçbir siyasi girişime hizmet etmeyeceklerini” belirten yeminleri kulaklarında çınladı.

12 Eylül 1919’da Sivas Kongresinde alınan kararları bir bildiri yayımlayarak duyurmuşlardı, ülkenin dört bir yanına. Bildiride milli sınırlar içinde vatan bütünlüğü ve vatanın parçalanmazlığı manda ve himayenin kabul edilemeyeceği gibi önemli konular dile getiriliyordu. Evet Anadolu’da da yeni bir meclis toplanacaktı bundan sonra.
Kafasında bir bir kurguladı. Ankara’da onları güzel şeylerin beklediğini düşünüyordu. Hele bir ulaşsınlardı, Ankara’ya sağ salim.

Sivas’tan Kayseri’ye oradan da Mucur, Hacıbektaş Kırşehir ve Kaman’dan geçilerek 27 Aralık 1919’da ulaşılacak Ankara’da önemli kararlar alınacaktı.


Göz Atın!

Çandarlı Halil Paşa Kimdir? Hayatı Hakkında Bilgi

Osmanlı Devleti’nin idam edilen ilk sadrazamı olarak tarihe geçen Çandarlı Halil Paşa, imparatorluğun en önemli devlet adamları arasındadır. Bu nedenle sizlere; Çandarlı Halil Paşa’nın hayatı, ailesi, ölümü, kısacası hayatı hakkında merak edilenleri bulacağınız yazıyı hazırladık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir