yaşam

Mikrodalgada Isıtma Haricinde Neler Yapılır?

1. Yemek Pişirme
Mikrodalgalar sadece ısıtmak için değil yemek pişirmek içinde kullanılır. Risotto, Tavuk ve köfte vb. yemekleri mikrodalgada pişirmek daha pratik olacaktır.
2. Kek Yapımı
Fırını önceden ısıtmak için zaman harcamak yerine, pratik olarak mikrodalgada harika bir kek yapılabilir. Fincanda kek pişirmek için mikrodalgada sadece 90 saniye zamana ihtiyacı var. Denemeler yaparak daha büyük bir pastada mikrodalgada pişirilir. Mikrodalgada10 dakikada 10 ila 12 kişilik pasta pişirmek mümkündür.
3. Yumurta Pişirme
Mikrodalga da yapılabilecek tek yemek Risotto ve tavuk değildir. Damak tadına göre ister kaynama ister çırpılmış isterse sahanda yumurta olsun birkaç dakikada mikrodalgada yapılabilir. Gıdaların pişirilmesi konusunda yapılan araştırma da haşlanmış ve pişirilmiş yumurtalar mikrodalgada ocaktan daha iyi bir şekilde pişirilir.
4. Haşlanmış Sebze
Sebze haşlamaları için mikrodalga alternatif bir fikirdir. Kuşkonmaz, karnabahar gibi sebzelerin küçük porsiyonlarını nemli kâğıt havluya sararak mikrodalgada fırınlanabilir. Ayrıca bu haşlama işlemi sadece nemli kâğıt havluya sararak değil, ısıya dayanıklı bir kabın içine sebze ve bir miktar su dökülerek de yapılabilir.
5. Çıtır Pizza ve Patates Yapımı
Isıya dayanıklı ve sap kısmı mikrodalgaya atmak için uygun bir tava ile pizza ve patatesler birkaç dakikada pişirmek mümkündür. Patates ve pizzanın hem kısa zamanda pişmesini hem de çıtır çıtır olmasını sağlar.
6. Sarımsak Soyma
Yemek hazırlığı yaparken sarımsak soyma işi uzun süren ve sıkıcı bir hazırlıktır. Bu işlemi mikrodalga da 20 saniyede gerçekleştirmek mümkündür. Baş kısmı kesilmiş bir baş sarımsağın taneleri birbirinden ayrılarak çok az su ilave edilmiş mikrodalga kabına koyulur. Buhar zar ile sarımsak arasındaki kimyasal bağların parçalanmasına sebep olacağı için, bıçak gerektirmez sarımsaklar kabuklarından hemen ayrılır.
7. Bitki Kurutmak
Mikrodalgayı kullanarak nane, kekik gibi taze otları çabuk kurutmak mümkündür. İki kuru kâğıt havlu arasına, kurutulmak istenen bitki dört ya da beş dal şeklinde konularak, 2 ila 3 dakika mikrodalga fırında tutulur. İşlem bittiğinde dallar kuru olarak çıkacaktır. Kurutulan dallar mikrodalgada maruz kaldığı elektromanyetik radyasyon ile hızlı olarak kuruduğu için uçucu yağlar daha fazla muhafaza edilmiş ve kurutulmuş bitkinin içinde kalmıştır.
8. Peynir Tabakları Yapmak
Şık sunumlar için peynirden bir tabak çok estetik olabilir. Peyniri mikrodalga fırında tabak formuna sokmak mümkündür. Parmesan veya Romano peynirini parşömen kağıdına rendeleyerek ısıya dayanıklı bir kâse içine koyulması ve birkaç dakika pişirildikten sonra soğutulması ile peynir tabakları elde edilebilir.
9. Hamur Mayalamak
Ev yapımı ekmek lezzetli olmasının yanında uzun bir zaman alır. Bunu mikrodalga fırında pratikleştirerek zaman tasarrufu yapmak mümkün. Hamurun kendiliğinden mayalanmasını beklemek yerine mikrodalgayı kullanarak mayalanma işlemini dakikalar içinde yapılabilir. Çok düşük güçte (yüzde 10) açılan mikrodalga fırın içine ısıya dayanıklı kaba konulan hamur yerleştirilir. Hamur mayalanıp yükseldiği zaman yoğrulup aynı şekilde fırına atılır. Bu işlemin iki ya da üç kez tekrarlanmasından sonra 45 dakika – 1 saat arasında mayalanması gereken hamurun 10-15 dakikada hazır olduğu görülür
10. Soğanın Göz Yaşartıcı Özelliğini Ortadan Kaldırmak
Mutfakta yapılan hazırlıklar arasında, soğan soymak ya da doğramak göz yaşartıcı bir iştir. Soğanı mikrodalga fırına atarak göz yaşartıcı keskinliği alınabilir. Bunun için soğanın baş kısımları kesilip 30 saniye mikrodalga fırında tutmak yeterlidir. Bu işlemle soğanın keskin aromasını yatıştırmış olunur ve göz yakmaz.
Ayrıca bu işlemi ısı, zamanı yükselterek soğanları sotelemek ve karameliz etmek için kullanılabilir.
11. Fasulye- Nohuttu Kabartmak
Nohut ya da fasulye geceden ıslatmayı unutulmuş olsa bile, mikrodalgada pişirmeye hazır hale getirilebilir. Kuru fasulyeleri her 1 fincan fasulye için 3 bardak su ile mikrodalgaya koyup, kaynatıncaya kadar 15 dakika boyunca mikrodalgada pişirilir. Daha sonra fasulye bir saat kadar bekletilip, pişirmeye hazır hale gelecektir
12. Mısırı Koçanından Ayırma
Sarımsakların zarından ayıklandığı gibi mısırında koçanından ayıklamada mikrodalga kullanılabilir. Mısırı püskül ve koçanından ayıklanması zaman alan bir uğraştır. Mısır koçanın sap kısımlarını keserek mikrodalgaya yerleştirilmesi ve 30 sn. çalıştırılması bu işlem için yeterli bir süredir. Fırından çıkarılan koçan ucundan tutup hafifçe sallandığında taneler ayrılmış olur. Aynı anda 3-4 koçan tek seferde fırınlanabilir.
13. Latte İçin köpüklü Süt
Latte içmek için ihtiyaç duyulan köpüklü sütü mikrodalgada elde edilebilir. Sütü kapaklı bir kavanoza döktükten sonra iyice çalkayıp köpürmesi sağlanır ve 30 sn. mikrodalgada tutulursa çökmeyen köpüklü süt elde edilir. Isı köpüğü stabilize edecek ve çökmesini önleyecektir.
14. Narenciyeden Bol Su Elde Etmek
Narenciye sıkarken meyvenin tamamen pasosunun kaldığına emin olmak istenir. Mikrodalgada yapılacak kısa bir işlemden sonra meyvelerin tamamen sıkıldığı görülür. Sıkılmak istenen meyve 10 sn. mikrodalgada fırınlanıp, sonrasında soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra ikiye bölünüp sıkıldığında daha fazla meyve suyu elde edilir. Greyfurt ve portakal gibi meyveler limona göre biraz daha büyük olduğu için fırında tutma süresini birkaç saniye uzatmak daha sağlıklı sonuç verir.
15. Fındık Kavurma
Fındıkları fırında veya ocakta pişirmek yerine mikrodalgada pişirmek daha kolay bir yöntemdir. Fındıkları bir sıra halinde tabağa yerleştirip 1 dk. fırınlandıktan sonra bir sıra daha fındık koyulur ve işlem tekrarlanır. Böylece bütün fındıklar eşit şekilde pişirilir.
16. Cips Yapımı
Patates cipsi yapmak için illa ki fritöz veya fırına ihtiyaç yoktur. Patatesi ince dilimler halinde bitkisel yağla yağladıktan sonra, ısıya dayanıklı bir tabak üzerine tek bir sıra halinde dizip ardından mikrodalgada atılır. Mikrodalgada üç ila beş dakika fırınlanır, soğumaları beklenir.
17- Meyve ve Sebze Kabuklarını Soymak
Mikrodalgalar ince kabuklu meyveleri soymakta mükemmeldir. Bir şeftalili pasta için gereken şeftaliyi ya da domates çorbası için gereken domatesi soymak epey zaman harcanır. Zaman tasarrufu için; soymak istediğiniz ince kabuklu meyve ya da sebzeyi ikiye bölüp mikrodalgaya atın. 5 dk. süre ile mikrodalgada pişen domates ya da şeftaliyi çatalla kolayca soyabilirsiniz.
18. Bayat Ekmekleri Yumuşatmak
Bayatlayan ekmeği mikrodalgada çok kısa sürede taze ve lezzetli hale getirmek mümkündür. Ekmekleri nemli kâğıt havluya sararak ya da tabağa sıralanmış ekmeklerin orta kısmına ayrı bir kapla az miktarda su koyarak bu işlemi gerçekleştirmek mümkündür. Bu şekilde hazırlanan ekmek tabağını yaklaşık 10 saniye kadar mikrodalga da tutulmasıyla ekmek yumuşar ve lezzetli hale gelir.
19. Çatlak Cam ve Seramik Aksesuarlarını Yapıştırma
Mikrodalga fırını aynı zamanda yapıştırma işleminde de kullanılabilir. Bir mikrodalga fırın seti , cam ve mücevher parçalarının birkaç dakika içinde birbirine kaynaşmasına olanak tanır. Mikrodalga fırını; çatlak seramik, cam küpe, kolye ve diğer küçük aksesuarlara ısıya odaklayarak, genleşme sağlayarak birleştirir.
20. İplik Boyama
Mikrodalga aynı zamanda rengi sabitlemeye yarayan bir fikse (sabitleme) görevi görebilir. İpek ve yün iplikleri gıda boyasıyla istenilen renge boyamak mümkündür. Suya karıştırılan gıda boyasını, ısıya dayanıklı bir kaba dökerek içine boyanmak istenen iplik yerleştirilir. Birkaç dakika mikrodalgada tutulur. Mikrodalgadan gelen ısı rengin solmasını önleyerek boyayı ipliğe sabitler.
21. Sabun Bulutu Yapmak
Çocuğunuzla gerçekleştirmeyi düşündüğünüz bir etkinlik için ya da bir testi gerçekleştirmek için mikrodalga fırın kullanabilir. Fildişi sabun ya da içerisinde yeterli miktarda hava barındıran kalıp bir sabun, elektromanyetik radyasyona maruz bırakıldığında hacminin iki katı genleşir. Bu yumuşama ve genleşme ile şekillendirilebilen, bir nevi oyun hamuru kıvamında bir sabun bulutu elde edilir. Mikrodalgada 2.5 dk. kadar tuttuğunuz sabunu parmak yardımıyla şekillendirip evde çocuğunuzla yapacağınız bir etkinlikte kullanabilir.

Devamını Oku »

Exo İskelet Nedir ?

Exo iskelet, sahip olduğumuz iskelet ve kas sisteminin yeterliliklerini arttırmak üzere tasarlanmış ve insan dayanıklılığını her anlamda arttıran teknolojilerin genel ismidir. Günümüzde exo iskelet teknolojileri uzay araştırmalarından askeri teknolojiye, tıbbi tedaviden sanayi alanındaki işçilerin destek ekipmanı olamaya uzanan hayli geniş yelpazede kullanılmakta ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Öncülüğünü ABD’li firmaların çektiği …

Devamını Oku »

Volkanik Yıldırım

Volkanik yıldırım veya kirli fırtına, bilim adamlarının da tam olarak anlamadığı nadir bir doğa olayıdır. Konunun anlaşılması için sade bir tanımlama yapmak gerekirse; volkan patlaması gerçekleştiği süreçteki farklı yüklü bulutların arasında oluşan yük geçişleri şimşek ve yıldırımlar oluşturur. Buna volkanik yıldırımlar denir. Normal bir fırtınada, buz kristalleri içeren yağmur bulutları pozitif ve negatif yüklere sahiptir. Bu iki yük çarpıştığında bulut içinde dev bir kıvılcım ateşlenir, şimşek görünür ve gök gürültüsü olarak duyulur. Bilim adamları, volkanik kül partiküllerinin kendilerinin elektrik yüklü olduklarına ve püskürmelerden kaynaklanan kuvvetle havaya projeksiyonlarının çarpışmalarına neden olduklarını ve bunun sonucunda elektriksel deşarjların meydana geldiğine inanmaktadır
İnsanlığın doğumundan bu yana, insanların şimşek ve volkanlardan etkilendiği bilinir. Volkanik yıldırım ve kirli fırtına, doğanın gözlemlenen en acımasız ve muhteşem olaylarından biridir ve ikisini birden birlikte görmek mucizedir. Ancak bu bir tesadüf değil, doğanın bize sunduğu harika bir görsel şölendir. Volkan küllerinin bazen yıldırımla ilişkilendirilmesinin iyi bir nedeni vardır. Birkaç farklı doğa olayı, şiddetli bir fırtınanın sade güzelliği ve yıkıcı gücü ile rekabet edebilir, özellikle şiddetli bir volkanik patlama için tasarruf sağlayabilir. Ancak bilinmelidir ki doğanın bu iki gücü çarpıştığında, ortaya çıkan gösteri diğer doğa olaylarına meydan okuyacak kadar gösterişlidir.
Küçük püskürmeler, küçük kül bulutlarının arasından tespit edilmesi zor olabilen daha küçük fırtınalar ile birlikte olma eğilimindedir. Üstelik şimşek aktivitesi, patlamanın başlangıcında en yüksek seviyededir ve fotoğraf çekimini zorlaştırır. Büyük bir volkanik olayı herhangi bir aşamasında fotoğraflamak oldukça zordur. Alman fotoğrafçı Martin Rietze göre eğer patlama olduğunda yakınlarında değilseniz her zaman çok geç kalacaksınız diyor. Daha yakın bir zamanda, 19. yüzyılın ortalarında, ünlü jeofizikçi ve meteorolog Luigi Palmieri Vesuvius’un birkaç patlamayı belgeleyerek yıldırımın onlara eşlik ettiğini belirtmiştir. Volkanik şimşek çekimini zorlaştıran faktörlerinde aynı şekilde çalışılmaları da zorlaştırdığı ortaya çıktı.
Bilimsel gözlemin ilk organize girişimi 1963 yılında İzlanda’nın Surtsey patlama sırasında yapıldı. Araştırma daha sonra Mayıs 1965 tarihli bir derginin sayısında “Atmosferik elektriğin ölçülmesi ve görsel ve fonografik gözlemler, elektriksel aktivitenin yanardağdan büyük bir pozitif yük taşıyan malzeme atmosferine, fırlatılmasından kaynaklandığına inanmamıza neden oldu.” dedi.
Araştırmacılara göre ileri sürülen bir hipotezde, volkanik yıldırım yükün ayrılmasının sonucudur. Bu doğa olayında yukarı kaldırdığı olumlu elektrik yükü dışarı püskürtülür, zıt ve ayrılmış olan elektrik yükleri dışarı çıktığı anda bölgelerini şekillenir. Bir şimşeğin, doğanın yük dağılımını dengeleme yöntemi olduğu çok net bir düşüncedir. Aynı şey normal eski fırtınalarda da yaşandığı düşünülmektedir. Peki volkanik yıldırımı farklı yapan nedir?
Surtsey’in Kasım 1963’te volkanik patlaması 50 yıla yakın bir zaman sonra ortaya çıkmıştır. O zamandan beri, sadece birkaç çalışma, volkanik patlamaların gözlemlerini yapmayı başardı. Bu çalışmaların en önemlilerinden biri, araştırmacıların 2006’da Alaska dağı Augustine yanardağında yapılan çalışmadır. Bu çalışmada, yanardağ kraterinden daha önce bilinmeyen bir yıldırım çarpması tespit etmek için radyo dalgaları kullanıldı ve bu çalışma 2007’de yayınlandı. Çalışma National Geographic dergisinin yazar J. J. Thomas ile 2007 de yaptığı röportajında, patlama sırasında, muhtemelen kraterin ağzından gelen ve yanardağdan çıkan kül sütununa giren çok sayıda küçük şimşek veya büyük kıvılcımların olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, patlama sırasında çok fazla elektriksel aktivite olduğunu ve yanardağın tepesinden bulutlara kadar giden bazı küçük parlamalar bile olduğunu, bunun daha önce fark edilmediğini anlatmıştır.
Gözlemler, patlamanın 1963 hipotezini destekleyerek büyük miktarda elektrik yükü ürettiğini gösteriyor, ancak yeni tanımlanan yıldırım ilginç bir bilmeceye neden oldu. Bu yükler tam olarak nereden geldiği sorusuna, Thomas, volkanın dışına çıkıp çıkmadığından ya da daha sonra mı oluştuğundan emin olmadıklarını açıklıyor. Bulunması gereken olaylardan birinin de, bu yükü nedeni bulmak olduğunu belirtti.
2007’den beri az sayıda çalışmalar, patlayan en az iki tür volkanik yıldırımın var olduğu sonucuna varmıştır. Biri patlayan bir volkanın ağzında gerçekleşir, diğeri ise yükselen bir külün tepelerinden püskürür. İkinci örneği, 2011’de, Şili’deki Puyehue-Cordón Caulle volkanik kompleksinin üzerinde gerçekleşmiştir. Jeofizik dergisinin 2012 tarihli bir makalesinde yayınlanan bilgilerde, en büyük volkanik fırtınalarla bile rekabet edebileceğini ortaya koyuyor.
2007 yılında Thomas’ın ekibi tarafından ortaya atılan bir hipotez, bir patlama sırasında atılan magma, kaya ve volkanik külün, volkanın açılışının yakınında elektrik çarpması meydana getiren, daha önce bilinmeyen bir süreç tarafından elektriksel olarak yüklendiğini ortaya koyuyor. Bir diğeri ise atmosferde yüksek enerjili hava ve gazın daha soğuk parçacıklarla çarpıştığında volkanın en üstünde kollu bir yıldırım oluştuğunu söylüyor. Diğer hipotezler, yine de yükselen su ve buzla kaplı kül parçacıkları anlamına gelir.
Jeolog Brentwood Higman, göre bu süreç, bir çarpışmadan sonra veya daha büyük bir parçacık ikiye bölündüğünde, parçacıklar ayrıldığında başladığını söylüyor. Bu parçacıkların aerodinamiklerinde bir miktar farklılığa neden olur ve pozitif yüklü parçacıkların sistematik olarak negatif yüklü parçacıklardan ayrılır. Bu süreçle ilgili heyecan verici şey, aerodinamikteki farklılıkların, çeşitli potansiyel şarj kaynakları (magma, volkanik kül, vb.) İle birleştiği, aslında henüz gözlemlenen volkanik yıldırım türlerinin olabileceğini öne sürmesidir. Florida Üniversitesi Yıldırım Araştırma programının eş direktörü Martin Uman, NatGeo’ya 2007’de her volkan aynı olmayabilir fikrini yinelemiştir.
2008 yılında yapılan çalışmadaki bulgulara göre, yaklaşık %27-35 oranında yılda bir kez volkan patlaması olduğu varsayılarak volkan başına düşen yıldırım eşlik etmektedir. Aynı çalışma 80 farklı volkan etrafındaki 200 kayıtlı volkanik yıldırım örneği üzerinde kaydedilmiştir. Bunun nedeni üzerine fikir yürüten araştırmacılar, uzun zamandan beri volkanik patlamanın bir şekilde volkanın etrafındaki havanın elektriksel özelliklerini değiştirdiğinden şüphelendiklerini açıklamış, fakat bu mekanizma son zamanlarda doğru bir şekilde açıklığa kavuşturulamadığını belirtmişlerdir.

Devamını Oku »

Servikalji Nedir?

Servikalji, özellikle boyunda olmak üzere sırt ve yanlardaki ciddi ağrıyı tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Kısaca, boyun ağrısının tıp dilindeki adıdır. Ve esnekliğini yitirmiş olan sert, ağrılı boyun olarak da bilinmektedir. Pek çok uzman 65 yaşına gelen neredeyse herkesin (yani, insanların yüzde 95’inin) en az bir servikalji atağı yaşayacağını bildirmektedirler.

Devamını Oku »