Aykut SARITAŞ Bilgi Paylaşım Sitesi !
Gittiğimiz yere ulaştığımızda (veya yola çıktığımızda), yiyecek yetiştirmek ve oksijeni yenilemek için bir çeşit yöntem olmalı. Fizikçi Freeman Dyson’ın bunu tam olarak nasıl yapabileceğimiz konusunda oldukça ilginç fikirleri var.
1972’de Dyson, Londra’nın Birkbeck Koleji’nde oldukça meşhur bir konferans verdi. Orada, bazı genetik manipülasyonlarla, sadece büyümekle kalmayıp aynı zamanda bir kuyruklu yıldız gibi kabul edilemez yüzeylerde gelişebilecek ağaçların geliştirilebileceğini önerdi.
Ultraviyole ışığı yansıtacak ve suyu tutmada daha verimli olacak şekilde ağacı yeniden programlayın ve ağaçlar sadece köklenecek ve büyüyecek, aynı zamanda Dünya’da hayal edilemeyecek boyutlarda büyüyeceklerdi.
Bir röportajda, gelecekte hem uzayda hem de Dünya’da siyah ağaçlar olabileceğini öne sürdü. Silikon bazlı ağaçlar ve yapraklar çok daha verimli olacaktır ve verimlilik, hayatta kalmanın devam etmesinin anahtarıdır. Dyson, bunun kesinlikle bir gecede işlem olmayacağını ve bitkileri bu şekilde manipüle edecek teknoloji ve bilgiye sahip olmadan önce önümüzdeki iki yüzyıla gireceğini vurguladı.
NASA’nın Gelişmiş Kavramlar Enstitüsü geleceğin sorunlarını çözmeye adanmış bütün bir bölümdür ve üzerinde çalıştıkları şeylerden biri de Mars manzarasına uygun bitkiler yetiştirmektir. Mars’ta bir serada veya benzeri bir binada yetiştirilen bitkiler bile aşırı uçlara maruz kalacaktı ve araştırmacılar, bitkileri dünyanın en sert yerlerinde hayatta kalan ekstremofiller, küçük, mikroskopik organizmalarla birleştirme fikri ile çalışıyorlar.
Ultraviyole ışığa yerleşik direnci olan yüksek irtifa domates bitkilerinden, dünyanın en soğuk, en sıcak ve en derin bölgelerinde hayatta kalan bakterilere, Mars bahçeleri oluşturmak için zaten yapı taşlarımız olabilir. Sadece hepsini nasıl bir araya getireceğimizi bulmamız gerekiyor.
